İşçinin Konumunun Düşürülmesi: Haklarınız ve Bilmeniz Gerekenler

İş hayatında hepimizin başına gelebilecek, çoğu zaman beklenmedik bir durumdur: işçinin konumunun düşürülmesi. Yani bir çalışan olarak daha düşük bir pozisyona geçirilmek, daha az yetki verilmesi ya da bazı sorumluluklardan alınmak gibi değişiklikler… Peki bu durum sadece işverenin keyfi bir kararıyla mı olur? Haklarımız neler? Kabul etmek zorunda mıyız? Gelin bu konuyu birlikte detaylıca ele alalım.

İşçinin Konumunun Düşürülmesi Ne Anlama Gelir?

Bir işçinin mevcut pozisyonunun, unvanının ya da görev tanımının işveren tarafından değiştirilerek daha düşük bir seviyeye indirilmesi durumuna “işçinin konumunun düşürülmesi” denir. Bu, bazen teknik bir terfiden çok daha karmaşık bir süreçtir. Çünkü bu değişiklik, sadece masa değiştirmekle kalmaz; işçinin motivasyonunu, sosyal çevresini ve hatta geleceğe dair iş planlarını doğrudan etkileyebilir.

Bunun örnekleri oldukça yaygındır: Bir şefin tekrar servis elemanı yapılması, satış müdürünün sahaya gönderilerek temsilci pozisyonuna çekilmesi ya da uzman bir çalışanın destek birimlerine kaydırılması gibi. Gördüğünüz gibi, yalnızca görev değişikliği değil, sorumluluk ve yetki kaybı da söz konusu olabilir.

İşveren Konum Değişikliği Yapabilir mi?

Açık konuşalım: Evet, işveren bazı şartlarda çalışanının görev tanımında değişiklik yapabilir. Ancak bu, “istediğim gibi yaparım” şeklinde sınırsız bir yetki anlamına gelmez. Türk İş Hukuku bu konuda oldukça nettir. Özellikle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesi, bu tür değişikliklerin geçerli olabilmesi için işçinin yazılı onayını şart koşar.

Yani işveren, işçiye “Artık sen şu görevi yapacaksın” dediğinde, işçi buna yazılı olarak onay vermedikçe bu değişiklik geçerli sayılmaz. Bu noktada, “sessiz kalmak kabul anlamına gelir mi?” sorusu da sıkça gelir. Kısaca söyleyeyim: Hayır, susmak onay anlamına gelmez. Mutlaka yazılı olur, aksi halde işverenin yaptığı değişiklik hukuka aykırı sayılır.

Konum Düşürme Durumunda İşçinin Hakları Nelerdir?

İşçinin konumunun düşürülmesi sadece bir görev değişikliği değil, aynı zamanda ciddi bir hak ihlali olabilir. Bu durumda çalışanların sahip olduğu bazı temel haklar vardır:

  • İtiraz Hakkı: Konum değişikliğini yazılı olarak reddetme hakkınız vardır. Yazılı olmayan itirazlar, ileride hukuki süreçte geçersiz sayılabilir.
  • Haklı Fesih Hakkı: Eğer yeni görev mevcut iş sözleşmesine açıkça aykırıysa, işçi sözleşmeyi haklı nedenle feshedebilir. Bu durumda tazminat alma hakkı doğar.
  • İşe İade Davası Açma: İşveren değişikliği onaylamadığınız için sizi işten çıkarırsa, işe iade davası açabilirsiniz. Özellikle 6 ay üzeri çalışan ve 30’dan fazla işçi olan işyerlerinde bu hak geçerlidir.

Açıkçası bu süreçte bir avukattan destek almak çoğu zaman işleri kolaylaştırıyor. Çünkü bazı işverenler, yasal sınırları aşarak çalışanlara baskı kurabiliyor. Gördüğüm kadarıyla, yazılı belge olmadan yapılan konum değişiklikleri ileride hem işveren hem de işçi için ciddi sorunlar doğurabiliyor.

İşverenin Bu Değişikliği Yapma Gerekçeleri Neler Olabilir?

Elbette her konum düşürülmesi kötü niyetle yapılmaz. Bazı durumlarda işveren, işletmenin yeniden yapılanması, mali kriz ya da pozisyonların ortadan kalkması gibi nedenlerle böyle bir karar alabilir. Ancak burada önemli olan nokta, bu değişikliğin işçinin rızasıyla ve hakkaniyete uygun biçimde yapılmasıdır.

Şirket küçülüyor olabilir, birimler birleştiriliyor olabilir… Ancak işçinin buna katlanmak zorunda olduğunu düşünmek büyük hata. Çünkü anayasal düzeyde bile “çalışma koşullarının korunması” ilkesi vardır. Dolayısıyla “şirket zor durumda” bahanesi her zaman geçerli kabul edilmez.

Konum Düşürme İş Yerindeki İklimi Nasıl Etkiler?

Buraya kadar hep yasal boyutundan konuştuk. Biraz da işin insan tarafına bakalım. Bence işçinin konumunun düşürülmesi, çalışanın motivasyonunu ve şirkete olan bağlılığını ciddi biçimde zedeler. Kimse durduk yere, daha az yetkiyle, daha az saygı göreceği bir pozisyona geçmek istemez.

Bu durum, diğer çalışanlar üzerinde de olumsuz bir psikolojik etki yaratır. “Acaba sıra bana mı gelecek?” endişesi iş ortamında stres ve güvensizlik oluşturabilir. Bu yüzden işverenin bu tür değişiklikleri yaparken hem iletişim dili hem de süreç yönetimi konusunda çok dikkatli olması gerekir.

Sonuç: Haklarınızı Bilin, Sessiz Kalmayın

İşçinin konumunun düşürülmesi, düşündüğümüzden çok daha yaygın ama bir o kadar da hassas bir konudur. Bu değişiklikler bazen sessiz sedasız olur, bazen çatışma yaratır. Ancak her durumda, işçinin bilgi sahibi olması, hakkını araması ve gerekirse hukuki yollarla kendini savunması şarttır.

Unutmayın, iş hayatında sessizlik her zaman erdem değildir. Haklarınızı bilmek, onları savunmak ve gerektiğinde yüksek sesle “hayır” demek sizin en temel hakkınız. Eğer böyle bir durumla karşı karşıyaysanız, önce durumunuzu yazılı hale getirin, sonra da mutlaka profesyonel bir danışmanlık alın.

Siz de benzer bir deneyim yaşadıysanız veya düşüncelerinizi paylaşmak isterseniz, yorumlarda buluşalım. Yazıyı paylaşarak başkalarının da bu konuda bilinçlenmesine katkı sağlayabilirsiniz.

Bilgi: https://eceyildirim.av.tr/iscinin-konumunun-dusurulmesi/

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir